Şizofreni Tedavisi ve İlaçlar

Şizofreni Tedavisi ve İlaçlar

Günümüzde şizofreni tedavi edilebilir bir hastalık olarak kabul görmektedir. Tedavi sonucunda hastaların %20'sinde tam iyileşme olabilmektedir. %30 hastada alevlenmelerle seyreden bir iyileşme durumu görülmektedir. Günümüzde henüz şizofreni hastalarının yaklaşık yarısını iyileştirebilecek ilaç ve diğer tedavi yöntemleri bulunmamaktadır.

Ruhsal hastalıkların tedavisindeki devrim 1950'li yıllarda Klorpromazinin keşfiyle başladı. Klorpromazin şizofreni ve psikotik tabloları düzeltebilen, D2 reseptörlerine kuvvetli etkisi olan bir antipsikotiktir. Bu dönemde hastalardaki sanrılar ve varsanılar, dürtüsel davranışlar iyileştirilemediği için hastane yataklarının önemli bir kısmı bu hastalara ayrılmıştı. Ancak antipsikotik ilaçların keşfi psikotik belirtileri iyileştirince şizofreni hastaları toplum içinde yaşayabilir hale geldi. Psikotik belirtilerin iyileşmesi hastalardaki psikososyal işlev bozulması, anhedoni, düşüce azalması, kendi içine kapanma (otizm) şeklindeki negatif belirtilerin, sonrasında da bellek, dikkat ve yürütücü işlevler gibi bilişsel işlev bozulmasının fark edilmesini sağladı. Günümüzde ne yazık ki hastalardaki negatif belirtileri ve bilişsel işlev bozulmasını tam anlamıyla iyileştirebilecek etkin ilaçlar bulunmamaktadır.

Serotonin dopamin antogonistleri bugün için şizofreni tedavisinde ilk seçenektir. Özellikle yan etkileri açısından farklılık gösterirler. Yeni kuşak antipsikotik ilaçlar, bazen de atipik antipsikotikler olarak da adlandırılmaktadır. Eski ilaçlara en önemli avantajları nörolojik bir hastalık olan parkinson belirtileri ve özellikle de tardif diskinezi oluşturmamalarıdır.





Diğer Yazılar